Günümüzde dünyada ve ülkemizde, yüz gençleştirme tedavileri neredeyse saç kesimi, manikür kadar yaygın ve doğal. Uzun yıllardır hayatımızda olan yaşlanma karşıtı tedaviler, fiziğimize ve dolaylı olarak da sosyal hayatımıza, psikolojimize sağladığı katkılardan dolayı giderek artan oranlarda tercih ediliyor. İngiltere’de geçen yıl yapılan bir araştırma, ülkede yaşayanların yüzde 23’ünün daha önce kozmetik bir tedavi geçirdiğini ortaya koyuyor. Hal böyle olunc kişisel bakımın bu denli önemsendiği bir dünyada, yaygın estetik uygulamalarının başında gelen botoks da önemini ve cazibesini artırmaya devam ediyor.
Neden botoks?
Her şeyden önemlisi botoks, bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış bir tedavi. Bu sebeple de uzun yıllardır hayatımızda yer alıyor. Daha da önemlisi şu anda piyasadaki en popüler, etkisini anında gösteren, ağrısız, non-invaziv yani ameliyatsız seçeneklerden biri. Özlediğimiz gençliğimizi geri getirebilecek bir yüz bakımı ihtiyacına yanıt olarak geliştirildi. Kısa sürede yapılması, etkisini anında göstermesi, ekonomik olması ve etkinliğinin başarısı her yıl, her kesimden daha fazla insanı cezbediyor.
Ancak “Botoks tedavisinde başarı kriteri nedir?” diye sorarsanız, tek kelimeyle doğallık derim. Doğal kalarak güzelleşmek, bu iki faktör arasındaki hassas dengeyi koruyabilmek her zaman başarının göstergesidir. Çevremizdeki insanlar, hatta en yakınlarımız çok daha taze ve güzel göründüğümüzü hemen fark edip tam olarak nedenini söyleyemiyorsa, bu estetik uygulamanın başarısıdır. Kişinin kendisi ve uygulamayı yapan dermatolog için tatmin edicidir. Bizim de “Naturel Botoks” olarak tescillediğimiz tedavi hassas ve deneyimli ellerle, çok ince uçlu iğnelerle, doğru miktarda, doğru noktalara ve doğru yöntemlerle yapılan bir yaşlanma karşıtı yani anti-aging uygulamadır.
Doğalı arzulamak ve doğala ulaşmak
Her ne kadar botoksun basit uygulanabilir bir tedavi olduğunu vurgulasak da arzu edilen sonuçları elde etmek o kadar da kolay olmayabiliyor. Nitekim sosyal medyada veya günlük hayatımızda sıklıkla karşımıza çıkan botoks sonrası donmuş yüz ifadeleriyle, pek çoğu birbirine benzeyen, mutsuz insanları gördükçe bunu daha iyi anlıyoruz. Özellikle alın bölgesinin dümdüz olduğu kişilerin yüzlerinde, bizi biz yapan ifade veya hareketler için yer bırakmayan uygulamalar çok takdir edilmiyor.
Aslında naturel botoks ile doğal bir sonuca ulaşmak çok daha kolaydır. Bu hassas dokunuşlar sizi daha canlı ve genç gösterecektir. Yani olması gerektiği kadar doğru yapılmış bir tedavi, sağlıklı bir görünüm için olmazsa olmazdır. Botoksun dozunu artırmak; ne işlemin başarısını, ne işlemin etkinlik süresini, ne de görünümünüzün doğallığını sağlar. Aksine sizi çok gergin bir ifade ve sürekli endişeli bir yüzle baş başa bırakır. Hal böyle olunca gündelik hayatınızda sosyal ilişkilerinizin bir parçası olan mimik ve yüz ifadelerini kullanamazsınız.
İyi hissettirir
Sonuç olarak özlenen gençliğe doğal bir şekilde kavuşmak isteniyorsa, o zaman doğal görünümlü botokstan azami faydayı sağlamak için kırışıklıkların henüz yüzümüze yerleşmediği 30’lu yaşların başı güvenli bir yerdir. Bu yaşlar, aynı zamanda yazımızın başında da değindiğim mental ve psikolojik olarak iyi hissetmeye başlamak açısından da önemlidir. En güzel ve verimli yıllarınızı, yüzünüzde giderek yer eden derin çizgileri düşünerek harcamak zorunda değilsiniz. Tedaviniz için yetkin bir dermatoloğa görünerek, doğal görünümlü bir ışıltıyı kucaklamak için yüzünüze biraz gençlik enjekte etmek yeterli olacaktır.
Hep söylediğim gibi “Yaşınızı yıllar değil, cildiniz söylesin!”